En Sevdiğimiz Ders Beden

Düzenli spor aktivitelerin fiziksel sağlımızın yanında ruhsal sağlımız üzerinde de önemli etkilerinin olduğu bilinmektedir (Taşer 2004). Bireyin kendini daha iyi tanımasına ve keşfedilmemiş özelliklerinin ortaya çıkmasına imkân sağlayan beden eğitimi ve sporun amaç ve fonksiyonları arasında bulunan duygusal, sosyal, fiziksel ve zihinsel gelişim hedeflerini okullar çoğu zaman eğitim öğretim programlarının içerisinde bulunan beden eğitimi dersleri ve yine okul içerisinde yapılan spor etkinlikleri ile karşılamaya çalışırlar.

Genel eğitim içinde büyük öneme sahip olan beden eğitimi ve sporun temel amacı, çocukların fiziksel etkinlikler yolu ile eğitimini sağlayarak her öğrencinin hareket kapasitesinin en üst düzeye çıkmasına yardımcı olmaktır. Aynı zamanda çocukların fiziksel, zihinsel sosyal ve duygusal gelişimlerinin en üst düzeye çıkarılmasına katkıda bulunmaktır. Beden eğitimi dersi öğrencilerde pozitif tutumlar geliştirmektedir ve hayat boyu fiziksel aktivitelerinin yükseltilmesine katkıda bulunmaktır.

Bu çerçevede beden eğitimi; okul beden eğitimi programlarında fiziksel aktiviteler ile öğrenci gelişimine, bilgisine, tutumlarına, motor ve davranışsal becerilerine eğlenceli katılım sağlamak amacıyla yapılan ve fiziksel devamlılık içeren aktif hayat şeklidir.

Teknoloji ve modernleşme beraberinde birtakım kolaylıklar getirir. Günlük fiziksel aktivite düzeyi oldukça düşük olup, kişiler daha az hareket etmektedir. Ayrıca, hızlı kentleşme ile fiziksel aktivite yapılabilecek sosyal alanların yetersizliği veya yokluğu da hareketsiz bir yaşam tarzına yöneltmektedir. Bu gibi nedenlerden dolayı toplumda enerji tüketimi en alt seviyeye düşmektedir. Bireylerin fiziksel aktivite konusunda bilgi düzeyinin yetersiz olması, fiziksel aktivitenin sağlık için öneminin yeterince bilinmemesi ve teknolojiyle beraber tercih edilen hareketsiz yaşam tarzı, toplumda başta obezite olmak üzere, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, osteoporoz gibi kronik hastalıkların görülme sıklığını artıran önemli nedenlerden biri olmuştur.

Düzenli olarak fiziksel aktivite yapılması hayat boyunca çeşitli hastalıklara yakalanmayı engelleyerek sağlıklı bireyler olunmasını sağlar. Ayrıca iş hayatındaki performans, ev içindeki aktiviteler, boş zamanları değerlendirme kapasitesinde ve ruhsal durumumuzda olumlu artış sağladığı da bir gerçektir. Sağlıklı bir toplum yapısı için; bireylere çocukluk çağından itibaren fiziksel aktivite alışkanlığı kazandırılıp, fiziksel aktivitenin günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası olduğu, bireysel sağlığın korunması ve ileriki yaşlarda karşılaşılacak sağlık tehditlerini en az seviyeye düşürmesi açısından büyük bir öneme sahip olduğu kazandırılmalıdır.

Çocukluk çağında düzenli fiziksel aktivite ve spor yapma alışkanlığının kazanılması daha ileri yaşlarda oluşabilecek postural hataları önlemek ve sağlıklı olmak anlamında çok etkilidir. Erken çocukluk döneminde kendiliğinden var olan hareketliliğin okul çağında organize sporlar ve düzenli egzersizlere dönüştürülebilmesi, erişkin dönemde fiziksel aktivite alışkanlığının kazanılmasına katkıda bulunmaktadır. Gelişmiş toplumlarda adölesan dönemde özellikle de kızlarda fiziksel aktivite oranının düşük olması nedeniyle, çocukluk çağından itibaren adölesan dönemi de kapsayacak şekilde fiziksel aktiviteyi arttırmaya yönelik çabalar giderek yoğunlaşmaya başlamıştır. Düzenli sportif aktivite sadece egzersiz ve genel sağlık durumunun düzeltilmesini değil, aynı zamanda çocuk ve gençlerin eğlenme, hoş vakit geçirme, yarışma ve kendini iyi hissetmesini de sağlamaktadır (Dükkancı, 2008).

FİZİKSEL AKTİVİTE NEDİR?

Fiziksel aktivite günlük yaşamda kas ve eklemlerin kullanımıyla enerji tüketimine yol açan, kalp ve solunum hızını arttıran ve farklı düzeylerde yorgunlukla sonuçlanan aktiviteler olarak tanımlanmaktadır (Berk, 2008).

İskelet kasları vasıtasıyla vücudun hareketi sonucunda enerji harcamasıdır” şeklinde tanımlamıştır (Zorba, 2010a).

Kısacası fiziksel aktivite; iskelet kası aktivitesinin bir sonucudur ve enerji tüketimi ile doğrudan ilişkilidir. Her türlü fiziksel aktivite enerji harcamasını gerektirmektedir (Zorba, 2010a).

Düzenli olarak fiziksel aktivite yapılması hayat boyunca çeşitli hastalıklara yakalanmayı engelleyerek sağlıklı bireyler olunmasını sağlar. Ayrıca iş hayatındaki performans, ev içindeki aktiviteler, boş zamanları değerlendirme kapasitesinde ve ruhsal durumumuzda olumlu artış sağladığı da bir gerçektir. Sağlıklı bir toplum yapısı için; bireylere çocukluk çağından itibaren fiziksel aktivite alışkanlığı kazandırılıp, fiziksel aktivitenin günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası olduğu, bireysel sağlığın korunması ve ileriki yaşlarda karşılaşılacak sağlık tehditlerini en az seviyeye düşürmesi açısından büyük bir öneme sahip olduğu kazandırılmalıdır (Zorba, 2010a).

FİZİKSEL AKTİVİTENİN SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ

Sağlıklı yaşamın en önemli öğelerinden birisi de fiziksel aktivitedir. Fakat gelişen teknoloji ile birlikte insanlar, ev ve işyerlerinde eskiye oranla daha fazla oturarak vakit geçirmeye başlamış, bu da sedanter bir yaşam tarzının benimsenmesine ve gelişmesine neden olmuştur (Kozanoğlu, 2004).

Sedanter yaşam, uzun vadede vücuttaki yağ artışını hızlandıracağından, bu kişilerin aşırı kilolu ve obez olma riski taşıdıkları ve buna bağlı olarak diabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve astım gibi hastalıkların da ortaya çıkabileceği bilinmektedir (Vaizoğlu vd., 2004).

1) Kas İskelet Sistemi Üzerindeki Etkileri:

– Kas kuvvetinin korunması ve arttırılması,

– Kas tonusunun korunması ve düzenlenmesi,

– Eklem hareketliliğinin korunması ve arttırılması,

– Hareket alışkanlığının ve fiziksel aktivite toleransının artması (kondisyon ve dayanıklılık),

– Fiziksel aktivite içerisinde yapılan hareketlerin daha fazla tekrar sayılarında yapılabilecek oranda gelişmesi,

– Reflekslerin ve reaksiyon zamanının gelişmesi,

– Vücut düzgünlüğünün ve postürün korunması,

– Vücut farkındalığının geliştirilmesi,

– Denge ve düzeltme reaksiyonlarının gelişmesi,

– Yorgunluğun azaltılması,

– Kas kasılması ve aktivitenin etkisiyle kemik mineral yoğunluğunun korunarak osteoporozun önlenmesi,

– Kas dokusunca kullanılan enerji ve oksijen miktarının artması,

– Olası yaralanma, sakatlık ve kazalara karşı bedensel korunma geliştirmesi (Sağlık Bakanlığı, 2012).

2) Diğer Vücut Sistemleri Üzerindeki Etkileri:

– Kalbin dakikadaki atım sayısı azalır,

– Kalbin boşluklarında genişleme meydana gelir ve bir atımda pompalanan kan miktarında artış olur,

– Kalbin ritmi düzenlenir,

– Damarların kan akışına olan direnci azalır ve kan basıncı düşer,

– Damar yapısının elastikiyetini arttırır,

– Yüksek kan kolesterol ve trigliserit düzeyini etkileyerek damar hastalıkları riskini azaltır,

– Kalbi güçlendirerek kalbe olan kan akışını arttırır ve kalp krizi geçirme riskini azaltır. Ayrıca geçirilmiş kalp krizleriyle başa çıkma oranını arttırır,

– Akciğerlerin havalanması artar, solunum kapasitesinde artış meydana gelir,

– Düzenli aktivite yapan bireyler sigara bağımlılığından kurtulma konusunda inaktif bireylerden daha başarılıdır,

– Düzenli fiziksel aktivite insülin aktivitesinin kontrolünü sağlayarak şeker hastalığının ve kan şekerinin kontrolüne yardımcı olur,

– Vücudun su, tuz, mineral kullanımının dengelenmesine yardımcı olur,

– Enerji gereksinimini yağları yakarak karşılama alışkanlığı getirerek metabolizmayı hızlandırır ve kilo alımını önler,

– Kadınlarda menopoza girme başlangıç yaşını geciktirir, menopozun olumsuz etkilerinin hafifletilmesinde yardımcı olur,

– Damar yapısına etkileri nedeniyle beyne olan kan akışının artışına bağlı olarak erken demans (bunama) ve unutkanlık gelişim riskini azaltır,

– Beyin damar hastalıkları gelişim riskini azaltır (Sağlık Bakanlığı, 2012).

3) Ruhsal ve Sosyal Sağlığımız Üzerine Etkileri

– Egzersiz zamanları bireyin kendine ayırdığı zaman dilimleridir ve yaşama karşı toleransı arttırır,

– Kendini iyi hissetme ve mutluluk oluşturur,

– Fiziksel aktivite vücut ağırlığının korunması konusundaki etkileri nedeniyle vücut düzgünlüğü ve farkındalığını geliştirerek bedeni ile barışık, özgüvenli bireyler yaratır,

– Bireyler arası iletişim becerilerini geliştirir,

– Olumlu düşünebilme ve stresle başa çıkabilme yeteneğini geliştirir,

– Her yaştan bireyler için sosyal uyum ve kabul görme oranını arttırır (Sağlık Bakanlığı, 2012).

Fiziksel Aktivite Olarak Kabul Edilen Aktiviteler

– Yürüme

– Koşma

– Sıçrama

– Yüzme

– Bisiklete binme

– Çömelme – kalkma

– Kol ve bacak hareketleri

gibi temel vücut hareketlerinin tamamını ya da bir kısmını içeren çeşitli spor dalları, dans, egzersiz, oyun ve gün içerisindeki aktiviteler fiziksel aktivite olarak kabul edilebilir. (Baltacı, 2008).

Kronik hastalıklarla ilişkili riskler çocukluk çağında başlar ve yaşla birlikte artar. Fiziksel inaktivitenin çocuklar ve gençler için de ciddi bir sağlık riski oluşturduğu bilinmektedir. Çağımızda hızla yayılan hastalıklardan biri de obezitedir. Çocukluk çağı obezitesi, yetişkinlik obezitesine yol açtığı ve pek çok kronik hastalığa zemin hazırladığı için koruyucu yaklaşımlara erken dönemden itibaren başlanması önemlidir. Bu nedenle sağlığı geliştirme programları, her yaştan insanı hedef almalıdır. Bebeklik çağından itibaren fiziksel aktivitenin arttırılması, düzenli fiziksel aktivite alışkanlığının kazandırılması ve inaktif geçirilen sürenin azaltılması önerilmektedir (Tarakcı, 2015; Demirel vd., 2014).

KAYNAKÇA

Bek N. Fiziksel Aktivite ve Sağlığımız, Birinci Basım, Ankara, Sağlık Bakanlığı Yayınları, 2008, 7–8.

Baltacı G, Irmak H, Kesici C, Çelikcan E, Çakır B. Fiziksel aktivite bilgi serisi. 1 inci Baskı. Ankara: Sağlık Bakanlığı Yayını, 2008.

Demirel H, Kayıhan H, Özmert EN, Doğan A, editors. Türkiye Fiziksel Aktivite Rehberi. Ankara: T.C. Sağlık Bakanlığı, Kuban Matbaacılık Yayıncılık; 2014.

Dükkancı Y. Çocuklarda fiziksel aktivite ve sağlık ilişkili fiziksel uygunluk özelliklerinin değerlendirilmesi, Muğla Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi, 2008.

Kozanoğlu, M. E. (2004) Adolesan ve Egzersiz http://www.sabem.saglik.gov.tr/kaynaklar/229_28egzersiz.pdf (17.02.2008).

Tarakcı E, Ersöz Hüseyinsinoğlu B, Çiçek A. Çocuklarda Fiziksel İnaktivite, Obezite ve Koruyucu Rehabilitasyon Yaklaşımları-Derleme. Türkiye Klinikleri Sağlık Bilimleri Dergisi. Güncelleme tarihi; 21 Nisan 2015

Taşer, H.(2004). Fiziksel Uygunluk Eğitimi. Atatürk Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi. (3-6), s:48-56

T.C. Sağlık Bakanlığı, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Aile Hekimliği, Fiziksel Aktivite.Web:http://www.ailehekimligi.gov.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=265:fiziksel-aktivite&catid=57:salk-ve-bakm&Itemid=200

Vaizoğlu, S., Akça O.,Güler Ç. Omar A. H., Çoşkun, D., Güler, Ç.(2004) Genç

Erişkinlerde Fiziksel Aktivite Düzeyinin Belirlenmesi.. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni 3(4)

Zorba, E. (2010a). Fiziksel aktivite ve fiziksel uygunluk ders notları. Web:http://www.erdalzorba.com/categories_news.php?kat_id=9&kat=Fiziksel Uygunluk Ders Notları